Mülteci teriminin tanımına tam anlamıyla girmek için yapılması gereken ilk şey etimolojik kökenini bilmektir. Bu anlamda, Latince'den, özellikle de kaçarken bir kişinin geldiği korunan yer olarak tanımlanan “refugium” dan geldiğine dikkat edilmelidir.

Mülteci, refugiar (sığınak, barınak) fiili ile ilişkili bir kavramdır. Terim, politik bir zulüm nedeniyle, savaşa dayanan bir çatışma veya hayatını tehlikeye sokan başka bir durum nedeniyle yurtdışına sığınmak isteyen bireye atıfta bulunulmaktadır.

Bu nedenle mülteci ülkesini terk etmek zorunda kalıyor, çünkü orada kalırsa tehlikede olacak. Bu şekilde başka bir millet kendi bölgesinde alır ve koruma sunar.

Bir kişi, içinde yaşadığı ülkenin Devleti artık güvenliğini veya yaşam için asgari şartları güvence altına alacak bir pozisyonda olmadığında yurtdışına sığınacak veya sığınma isteyecektir. Bir iç savaş, uluslararası bir çatışma, doğanın bir felaketi ve çeşitli dini, etnik veya ırksal nedenler, bir bireyin başka bir ülkeye sığınmasına neden olabilecek sebeplerden bazılarıdır.

Ev sahibi ülkedeki mültecilerin muamelesi her ülkenin yasalarına göre değişmektedir. Bununla birlikte, uluslararası sözleşmelerin ve protokollerin ülkelere sığınma hakkı vermek zorunda kaldıkları ve zorla mültecileri menşe yerlerine geri göndermeyecekleri belirtilmelidir. Sığınma hakkı ise , İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin bir parçasıdır.

Bununla birlikte, BMMYK’nın (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) belirttiği gibi, uluslararası düzeydeki farklı örgüt ve örgütler, mültecilerin bir dizi hakka sahip olduğunu;
-Tüm gerekli güvenlik koşullarında sığınma hakkı var.
-Geldikleri ülkede, o ülkede yasal olarak ikamet eden yabancıların geri kalanıyla aynı haklara sahip olmaları çok önemlidir.
- Diğerlerinin yanı sıra, düşünce veya hareket özgürlüğü gibi temel medeni haklara sahip oldukları kabul edilir.
-Les ayrıca, küçük çocukları olması durumunda, onları doğru bir şekilde okula yapma hakkı tanınmaktadır.
Tıbbi yardım alma hakkı.
- Yetişkin mülteciler için çalışma hakkınız var.

Son yıllarda, mültecilerin çoğunluğu Afganistan, Irak, Suriye, Sierra Leone ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerden kaçtı. BM'nin, mültecilere ev sahibi bölgede kaldıkları süre boyunca yardım etmeye adanmış BMMYK adında bir organ olduğu belirtilmelidir.

Terimlerin sık sık karışık olmasına rağmen, bir mülteci ile ekonomik göçmen arasında net bir fark olduğunu bilmek gerekir. Özellikle, onları en belirgin şekilde ayırt eden şey, ikincisinin ülkelerini gönüllü olarak ve daha iyi bir yaşam aramak için açık bir amaç ile terk etmeye karar vermiş olmalarıdır. Bununla birlikte, mültecinin güvenliği için topraklarını terk etmesi gerekiyor.