Tanım transculturación

Kültürel kültür, bir sosyal grup başka bir gruptan gelen kültürel formları aldığında ve benimsediğinde meydana gelen bir olgudur. Bu nedenle, topluluk, kendi kültürel uygulamalarını büyük ölçüde veya daha azına değiştirir.

transculturación

Konsept antropoloji alanında geliştirilmiştir. Kübalı antropolog Fernando Ortiz Fernández ( 1881 - 1969 ), farklı gruplar arasındaki kültürel temas konusundaki çalışmaları çerçevesinde bu düşüncenin oluşturulmasından sorumlu olduğu belirtiliyor.

Yukarıdakilerin hepsine ek olarak, bu aşırı kültür olgusunun farklı türlere ayrılabileceğini vurgulamamız gerekir. Bu nedenle, kolonizasyon, göç, yeniden doğuş veya uzaktan alım var.

Bu yöntemlerden herhangi biri, kültürel formların benimsenmesinin toplumun farklı alanlarında somutlaştığı anlamına gelir. Bu şekilde, en sık görülen bu değişikliklerin dilde, pansuman biçiminde, kültürel konularda ve hatta profesyonel düzeyde daha somut bir şekilde anlaşılmasıdır.

Amerika’da kıtanın 1492’de Christopher Columbus’ı yaptığı keşfedildikten sonra net bir kültürleşme örneği görülmektedir. Bu değişikliği en iyi gösteren değişikliklerden biri, Katolik Kilisesi'nin inançlarını her ne pahasına olursa olsun dayatmaya çalıştığı yönünde.

Günümüzde mevcut göç düzeylerinin ve aynı zamanda küreselleşme denilen şey, mevcut yetiştirme seviyelerinin somut bir şekilde büyümesine izin veren olgulardır.

Terimin anlamı, özellikle faaliyet alanıyla ilgili olarak yıllar içinde değişmiştir. Başlangıçta kültürleşme, kültürleşme gerçekleşinceye kadar (bir kültür bir diğerine dayatılan zaman) yavaş yavaş gelişen bir süreç olarak anlaşıldı.

Her ne kadar yetiştirme çatışmasız gelişebilse de, alıcı kültür o zamana kadar yabancı olan özelliklerin dayatılmasından muzdarip olduğundan, çatışmalar ortaya çıkması olağandır.

Yavaş yavaş, zaman içinde meydana gelen kültürel değişimleri tanımlamak için kültürler kullanılmaya başlandı. Bu anlamda, yetiştirme, mutlaka bir çatışma anlamına gelmez, daha ziyade kültürel bir zenginleşme olgusudur.

Özellikle, kültürleşme sürecinin üç aşamaya bölündüğünü söyleyebiliriz: kısmi kültür kaybı, dış kültürün ne olduğu ve bu unsurlar arasında bir denge oluşturmak için yapılması gereken yeniden birleştirme çabası. Dışarıdan gelmişler ve orijinal kültürün varlığından hayatta kalanlar.

Daha genel bir düzeyde, yetiştiriciliğin yabancı bir kültürün özelliklerinin kendisininkilere uyarlanması olduğu söylenebilir. Geçiş, kaçınılmaz olarak, orijinal kültürün bazı öğelerinin kaybolduğu çeşitli aşamalarda gerçekleşir. Bazı uzmanlar, ihtilafın, dış kültürün aslına dayamaya başladığında, kültürleşmenin ilk aşamasında meydana geldiğine dikkat çekiyor.

Tavsiye