Tanım olma

Fransızca olmak, Fransızca kökenli olmak, gerçekleşebilecek, gerçekleşebilecek ya da olabilecek bir şeye işaret eden bir terimdir. Dolayısıyla, bu kavram, zaman içinde meydana gelen değişim veya mutasyon ile ilişkilidir.

olma

Örneğin: “Fanatizmin terörizmden korunmasını önlemeliyiz”, “Bunu yapmaya niyetlenmedim, ancak eylemler tarafından kendimi elimden aldım”, “Koç olaylardan sonra istifa etti”.

Aynı şekilde, olmanın Tarih kapsamında sıkça kullanılan bir kelime olduğunu da tespit etmek zorundayız. Özellikle, toplumda zaman içinde meydana gelen değişiklikleri kaydetmek için kullanılan tarihsel evrim olarak bilinen şeye referans yapılır. Bu nedenle, olayların, insanın ve içinde yaşadığı dünyanın evrimini belirleyen, sürekli bir şekilde art arda gerçekleşmesidir.

Felsefe, zaman zaman olmaya karşı çıkan bir değişim süreci olmayı anlar. Bu görüşe göre, gerçeklik hiçbir zaman sabit ya da statik değildir, fakat dinamik bir şeydir.

Şimdi olan şey yakında sona erecek ve başka bir şey haline gelecektir. Şimdiki zaman geçicidir ve olma sadece bir varlık sürecidir. Bu yüzden genellikle olma (sabit) ve olma (değişme) fikirlerine karşı çıkıyorlar.

Heraclitus'a göre olmak, varlığın özüdür : her şey zamana ve sürekli değişime tabidir. Bu yüzden bu filozof hiç kimsenin aynı nehirde iki kez banyo yapamayacağına dair güvence verdi.

Zaman içinde daha yakın olan Hegel, geleceği de statik olmayan gerçeklik olarak değerlendirdi, ancak diyalektikten geliyor. Bu anlamda, tez, tez olarak bilinen bir pozisyon ile karşıt karşıt olan, antitezi denilen, karşılaşmalarının üçüncü aşamada ortaya çıkmasına neden olan geçişin sonucudur : sentez . Olmak, tez ve antitezi arasındaki geçiştir.

Yukarıdakilere ek olarak, İspanya'daki Avrupa Devenir adına cevap veren kültürel bir derneğin varlığını da görmezden gelemeyiz. Açıkça Ulusal Sosyalist bir ideolojiye sahiptir ve toplum için önemli olduğunu düşündüğü değerleri ve fikirleri geri kazanma hedefi ile çeşitli etkinlikler yürütmektedir. Böylece, sürekli eğitim döngülerinden derslerden kültürel ziyaretlere kadar sahne alır.

Öte yandan, Devenir, 80'lerin on yılında Juan Pastor tarafından terfi ettirilen ve profesyonel değerlerini gösterme fırsatı isteyen bilinmeyen ve yayınlanmamış yazarlara ulaşmayı taahhüt eden bir yayınevinin adıdır. Ancak, bu edebi alanda önemli yazarların saygınlığıyla pazar çalışmalarına başlamasını da engellemez. Özellikle, bu yazı ile birlikte yayınlanan kalemler arasında Ángel García López, José Infante, Lasser Söderberg, Luis Antonio de Villena, Jorge Urrutia ve Francisco Javier Díez de Revenga gibi isimlerin altını çizebiliriz.

Tavsiye